Çamaşır ve bulaşık deterjanı, lavabo açıcı, fırın ve tuvalet temizleyicileri, şampuanlar, oda spreyleri... Herkesin evinde kullandığı temizlik ürünleri. Bilim ve Teknik dergisi, kasım ayı sayısında evdeki zararlı kimyasal maddeleri kapağına taşıdı. Evdeki kimyasalların kısırlıktan kansere, böbrek ve akciğer rahatsızlığından doğum kusurlarına, alerjiden psikolojik bozukluklara kadar birçok hastalığa sebep olduğu belirtildi.
Evlerimizde temizlik adına kullandığımız ürünler ne kadar güvenli? Bu kimyasalların bilinen basit yan etkilerinin dışında kısırlığa, kansere, alerjiye, doğum kusurlarına, psikolojik bozukluklara yol açtığını biliyor musunuz? TÜBİTAK tarafından yayınlanan Bilim ve Teknik dergisinin son sayısında evdeki zehirli kimyasal maddelere dikkat çekiliyor. Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölümü Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil Denizli ve Doç. Dr. Handan Yavuz'un kaleme aldığı "Evdeki zararlı maddeler" adlı yazıda ilginç detaylara yer veriliyor. Prof. Dr. Denizli ve Doç. Dr. Yavuz, birçok evsel ürün ve kozmetikte bulunan PFC adlı kimyasal maddenin kadınlarda doğurganlığı azalttığını, yapılan bir araştırmaya dayanarak belirtiyor.
Binden fazla hamile kadın üzerinde yapılan araştırmada kadınların kanlarında yüksek seviyelerde per floro kimyasalları (PFC) tespit edildiği ve kadınların çok daha zor hamile kaldığı ortaya çıkmış. PFC'ler su, kir veya yağa dayanıklı tekstil ve deri üretiminde kullanılıyor. Ayrıca tırnak cilaları, diş macunları ve cilt nemlendiriciler gibi kişisel bakım ürünlerinde bulunuyor.
Evsel temizlik malzemeleri, kısırlığın yanı sıra nörolojik, akciğer ve böbrek hasarları, kanser, körlük ve astım gibi ciddi rahatsızlıklara da yol açıyor. Çok kullanılan 15 bin kimyasal maddeden yaklaşık yüzde 75'inin henüz zehirlilik testi yapılmış değil. Ortalama bir evde bulunan 150'den fazla kimyasal madde alerji, doğum kusurları, kanser ve psikolojik bozukluklara sebep oluyor. Bunun yanı sıra kişisel bakım ürünlerinde bulunan kimyasal maddelerin 884'ü zehirli. Ayrıca 146'sı tümöre, 218'i üreme bozukluklarına, 314'ü biyolojik mutasyona, 376'sı deri ve göz tahrişine neden oluyor.
Zehirli kimyasal maddeler hayatımıza girdikçe, vücudumuzdaki yağ dokusunda biriken zehir seviyesi de artıyor. Biyobirikim çalışmaları, bazı zehirlerin yaşamımız boyunca vücudumuzda biriktiğini gösteriyor. Böcek öldürücülerin evsel ürünlerin bileşimlerine girmesiyle çocuk kanserlerinde yüzde 28, 10 yıl içinde astım vakalarında yüzde 42 artış gözlendi. Hamilelik sürecinde bahçe veya evde zararlı organizma öldürücüleri kullanan ailelerin çocuklarında lösemi görülme riski daha yüksek.
Lavabo açıcı, fırın ve tuvalet temizleyiciler çok tehlikeli
En tehlikeli üç temizleme ürünü; lavabo açıcılar, fırın ve asidik tuvalet temizleyiciler. Genellikle evsel kazalar beyazlatıcı ve amonyak içeren ürünlerin karıştırılması nedeniyle yaşanıyor. Bu şekildeki karışımla kimyasal tepkime gerçekleşiyor ve 'kloramin' adı verilen bir bileşik oluşuyor. Klorlu beyazlatıcı, tuvalet temizleyici ve pas çözücü gibi asitli ürünlerle karıştırılırsa da tehlikeli klor gazı oluşuyor. Astım, kronik akciğer veya kalp problemleri olanlar beyazlatıcı ve amonyak içeren evsel temizleyiciler ve amonyaklı ürünleri kullanmamalı.
Zaman zaman bu ürünlerin kuvvetli kokusunu gidermek amacıyla içlerine limon veya başka bir ferah koku eklenebiliyor. Bu yanlış bir uygulamadır. Zira kötü koku aynı zamanda o ürünü koklamanın kişiye zarar vereceğini gösteren bir uyarıdır.
Evdeki zehir türleri
Klorlu beyazlatıcı: Amonyakla karışırsa zehirli kloramin gazı çıkar. Bu gaza kısa süreli maruz kalınması, orta derecede astım belirtilerine veya ciddi solunum problemlerine yol açar.
Metal parlatıcı: Kısa süreli maruz kalma geçici göz buğulanmasına, uzun süreli maruz kalma ise sinir sistemi, deri, böbrek ve gözlerde ciddi hasara sebep olur.
Cam temizleyici: Baş ağrısı ve akciğer harabiyetine neden olur, gözü tahriş eder.
Dezenfektan: Aşındırıcıdır. İshal, bayılma, baş dönmesine yol açar, böbrek ve karaciğere zarar verir.
Mobilya ve yer cilası: Deride renk kaybı, nefes kesilmesi, kusma ve ölüme sebep olur. Kanser ve doğum kusurlarıyla ilişkilidir.
Leke sökücü ve halı temizleyici: Yutulduğunda karaciğer ve böbrek hasarına neden olur. Kanserojendir.
Koku topu: Özellikle naftalin kanserojendir. Göze, kan, karaciğer, böbrekler, deri ve merkezî sinir sistemine zarar verir.
Tuvalet temizleyici: Deride yanıklara, yutulduğunda ishale, mide yanıklarına sebep olur.
Yumuşatıcı: Bazı parfümler hassas bünyeli kişilerde tahrişe neden olur.
Alışveriş yaparken şüpheci olun
Alışveriş yaparken şüpheci olun. Genel amaçlı ürünlerden ziyade belirli amaçlara yönelik ürünler tercih edilmeli.
Çelişen özelliklere dikkat edin. Ürünün bir yüzünde 'zehirli değildir' yazarken diğer yüzünde 'buharı zararlıdır' yazıyorsa ortada bir yanlışlık vardır. Ağız yoluyla zehirlenme ihtimalinin düşük olması ürünün zararsız olduğu anlamına gelmez.
Oda spreyleri kullanılmamalı. Onun yerine kötü kokunun kaynağı bulunarak ortamdan uzaklaştırılmalı. Sprey kullanmadan, pencereleri açarak da odanın havası temizlenebilir.
Fosfat, suyu yumuşatmak için kullanılan minerallerdir. Birçok ülke, evsel deterjanlar ve diğer bazı temizlik maddelerinde fosfatların kullanılmasını yasakladı. Bulaşık makinesi deterjanları genellikle fosfat kısıtlamalarının dışındadır, birçok marka fosfat içerir, ancak fosfat içermeyen alternatif ürünler de var. Elde yıkama deterjanlarında fosfat bulunmuyor.
Temizleme amaçlı kullanılan, zayıf biyobozunurluğa sahip petrol kaynaklı sadece bir tek yüzey aktif madde var. Bu madde nonilfenol etoksilat. Temizlik ürünlerinin bileşimini gösteren listede nadiren görülür. Çünkü görülürse bu ürün alınmak istenmiyor.
Nonilfenol etoksilatlar ve bunların türevleri olan oktifeniletoksilatlar, saç boyalarında, şampuanlarda ve saç şekillendiricilerde çokça kullanılıyor. Genellikle 'nonoxynol' veya 'octoxynol' olarak gösteriliyorlar. 'Nonoxynol -9' sıklıkla sperm öldürücü olarak kullanılıyor.
'Kırışmaya dayanıklıdır' etiketli dokumalar genellikle formaldehit reçineyle işlenir ve bu da zarar vericidir. Ütü istemeyen kumaşlar, nevresim, perde, yatak giysileri, diğer tüm dokunmuş ürünler, özellikle 'kalıcı ütülü' veya 'kullanımı kolay' ifadeleriyle satılan polyester/pamuk karışımları bu kapsamdadır.
Şampuanlarda kresol, formaldehit, glikoller, nitratlar, kükürt bileşikleri, saç spreylerinde bütan itici ve formaldehit reçineler, losyon, krem ve nemlendiricilerde glikol, fenol ve boyalar, deodorantlarda kullanılan alüminyum klorhidrat, aerosol iticiler, amonyak, triklosanlar çok zararlıdır. Eviniz çocuklar için emniyetli mi? Küçük yaramazları ev kazalarından nasıl koruyabilirsiniz? ABD’de yapılan bir çalışmada ev kazalarının % 79’unda anne-baba ve çocuk ayrı odalardayken meydana geldiğini ortaya koyuyor. Uzmanlar soruyor eviniz çocuklar için emniyetli mi? VKV Amerikan Hastanesi Uzm. Dr. Önder Çerezci Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Klinik Şefi çocukları ev kazalarından korumak için önemli tavsiyelerde bulunuyor. İşte o tavsiyeler; Yapılan çalışmalar göstermektedir ki birçok çocuk kazalarından ergonomik yetersizliklerin önemli bir rolü vardır. Ancak çoğu çocuk kazası bu açıdan ciddi bir değerlendirmeye alınmamakta, ayrıntılı bir kaza analizi yapılmamaktadır. Günümüzde bu tip kaza analizleri önemli ergonomik çalışmalar arasındadır.
Burada yapılan bir çalışma detayından bahsetmek istiyoruz;
ABD’de yapılan bir çalışmada telefonla yardım için bildirilen 86 zehirlenme olayı üzerine bir çalışma yapılmış. Kazaya uğrayan çocuğa ürün, çevre ve iş açısından değerlendirme yapılmış. Kurmanların hepsi 5 yaşın altında bulunmuş ve şu ip uçlarına ulaşılmıştır.
1. Vakaların % 79’unda anne-baba ve çocuk ayrı odalardayken kaza oluşmuştur,
2. Vakaların % 93’ünde kaza çocuğun kendi evinde meydana gelmiştir,
3. Vakaların % 89’unda çocuklar yakından ilgilenilmeye gerek duyulmayan TV izleme gibi bir etkinlik içindedirler,
4. Vakaların % 36’sında çocuk anne-baba farkına varmadan oda değiştirmiştir,
5. Vakaların % 87’sinde anne-baba rutin bir işle uğraşmaktadır,
6. Vakaların % 59’unda zehirlenmeye yol açan madde kullanılmakta veya açıkta bırakılmış durumdadır. Vakaların % 28’inde normal yerindedir.
7. Vakaların % 31’inde çocuğun maddeyi ulaşmasını engelleyen bir engel yoktur. %36’sında tek engel masa veya tezgah yüksekliğidir. Vakaların % 57’sinde madde güvenli kapaklı kapların içindedir.
Tüketici güvenlik kurulu 5 yaş altındaki çocukların % 85’inin kapağı 5 dk. açamaması gerektiğini yine de %80’inde ise uygun açma tekniğinin gösterilmesine rağmen 10 dk. içerisinde kapağı açamaması gerektiği koyu olarak belirlenmektedir.
Hiçbir güvenlik önlemi anne-baba dikkatini tam olarak alamasa da düşme, çarpma, takılma, sıkışma kazalarında ergonomik yetersizlikler büyük önem kazanmaktadır. Oyun çocuk kişiliğinin gelişmesinde önemlidir. Çocuğun çevreye olan uyumu oyunla gerçekleşir. Oyunun yerleri çeşitli şekillerde biçimlenebilir ve değişiklikler olmalıdır. Bu yerler çocuğun gereksinimlerine göre ayarlanmalıdır.
TSE’nin oyuncak güvenliği açısından koyduğu standartlar vardır:
1. Tutuşma ve parlama,
2. Kimya ile ilgili faaliyetler için deney testleri,
3. Deney testlerinin dışındaki kimyasal oyuncaklar,
4. Yaş uyarı etiketlenmesi için grafiksel semboller.
Oyun alanları trafik emniyetli, dumansız, yeteri kadar güneşli, su seviyesinin yüksek olmadığı alanlar yapılmalıdır. Yerleşim yerlerindeki oyun alanları konut ve diğer mahallelerle bağlantılı olmalı, çevreye göre değil, ulaşım sistemine göre planlanmalıdır.
Cadde, taşıt, park yeri, tren yolu, devlet su kanalları gibi tehlikeli bölgelerin yakınında oyun yerlerinin çevresi en az 1 metre yükseklikte çit duvarla örtülmelidir.
KREŞLER:
Okul öncesi ve okul yaşındaki çocukların sürekli gittiği Pedogolojik tesislerdir. Bölümler yaş gruplarına göre düzenlenir. Kreşlerin bulundukları yerler.
Konutlara yakın ve trafikten uzak olmalıdır. Kreşlerde her bir çocuk için 2-3 m2 alan tasarlanmalıdır. Emme, emekleme çağında ve yürümeye başlayan çocuklara özel alanlar tasarlanmalıdır. Kundaklama masası, emekleme kasası, dolaplar, oyuncak rafları, çocuk masaları, çocuk sandalyeleri için alanlar ayrılmalı, bunlar çocuğun büyüme ve gelişme devrine göre çocukları kısıtlamayacak ve gelişmelerini olumsuz etkilemeyecek şekilde tasarlanmalıdır.
Ana okullarında her bir çocuk için yaklaşık 1.5-3 m2 alan gereklidir. Her bir oda da 11 çocuk için planlanmalıdır. Dolaplar oyuncak rafları, çocuk masaları-sandalyeler, yazı tahtası ayrıca alana konmalıdır.
Ev bir barınaktan çok çocukların güvenli olarak yetiştirilebileceği bir yer olmalıdır. Buralarda aile yaşamlarını sürdürürler ve beraber büyürler. Aile içi bağlı oluşum da kuvvetlenir. Sosyalleşme, kültürel ve zihinsel uyarılma da evlerde olmaktadır.
Evde ergonomik yetersizlikler aile bireylerinin sağlığını yakından ilgilendirir. Ev düzeni ile ilgili çalışmalar, ev yerleşim ve kullanımında ülkeler arasında farklılıklar olmakla birlikte, temel esaslar da geniş bir yaklaşım birliği oluşturduğu görülmektedir. Bunların çoğu çağlar boyu deneme-yanılma yöntemleriyle varılmış pratik sonuçlardır.
Ev Güvenliği
Günümüzde evlerde yüksek kaza potansiyeline sahip birçok araç ve gereç konumu bulunmaktadır. Evlerde kimyasallar, cilalar, deterjanlar ve ilaçlar bulunmakta, bunlar hatalı kullanım halinde önemli tehlikeler yaratabilmektedir.
Evde kaza nedeniyle ölümlerin başlıca nedenleri: Düşme, zehirlenme, yangın ve boğulmadır. 5 yaşın altındaki çocuklar ve 65 yaşın üzerindeki yaşlılar en çok etkilenenlerdir. Evde bulunan araçların hatalı tasarımları ve hatalı kullanımları da tehlikeli olabilir.
Ev kazalarında en çok etkili olan araçlar:
1. Dönen motorlu araçlar,
2. Isıtıcılar,
3. Kurutucular,
4. Çim kesme araçları,
5. Ocaklar,
6. Cam kapılar,
7. Elektrik panoları,
8. Kablolar
Ev kazaları açısından en tehlikeli yerlerden bir tanesi de merdivenlerdir. 1995 yılında İngiltere’de yapılan çalışmalarda 2.5 milyon yaralanma ve 4 bin ölümün ev kazaları nedeniyle oluştuğu belirtilmektedir. Bu yaralanmaların 230 bin ve ölümlerin 497’i merdivenden düşme sonucu meydana gelmiştir.
Evlerde özellikle mutfak ve banyo önemli iki mekandır. Çünkü tüm ev halkı tarafından kullanılır. Ayrıca, kazaların riski bu iki mekanda çok yüksektir. Mutfaklarda ocak yakınlarında ısıya dayanıklı tezgah kullanımı, çalışma alanında gölge düşürmeyecek şekilde aydınlatma sistemleri, fırınlar, duvara monte edilmişse mutfak tezgahıyla aynı seviyede olması sağlanmalıdır.
Banyoda yerde kaymayan malzeme kullanılmalı. Yer döşemelerinde büyük siyah ve beyaz fayanslardan kaçınılmalıdır. Çünkü bu tip yer döşemesi derinlik algısı bozulmuş kişilerde problem yaratabilir.
Çocuklar Açısından Evde Tehlike Yaşayabilecekleri Bölgelerle İlgili Denetim Listesi:
1. Ocağın yeri: Ocağın kapının yakınında ya da pencere yakınında olmaması gerekir.
2. Kapılar: Mutfak kapısının trafiği en aza indirecek biçimde yerleşmiş olması gerekir. Bütün kapı ve dolap kapakları çarpmaları önleyebilecek şekilde yapılmalıdır.
3. Oyun alanı: Çocukların oyun alanları mutfaktan görülebilecek biçimde düzenlenmelidir.
4. Döşeme yüzeyi: Döşeme yüzeyinin ıslak koşullarda kaymayacak biçimde olması sağlanmalıdır.
5. Elektrik donanımı: Düğme ve pirizler güvenlik kurallarına uygun olmalıdır.
6. Yakıt depolama ve çöp tenekesi: Yakıt bidonları ve çöp tenekeleri örtülü ve iyice kapatılmış olmalıdır.
7. Atölye: Atölyeler ve bahçe barakalarının kapılarının kilitlenebilir özellikte olması gerekir.
8. Çocuk oyun alanları: Çocukların güvenli olarak bırakılabilecekleri, çevrelenmiş oyun alanları bulunmalıdır.
9. Su: Su tanklarının ve fıçıların ağızları sıkı ve güvenli olarak kapatılabilmelidir
10. Ecza dolabı: Ecza dolapları çocukların ulaşamayacağı yükseklikte ve kilitli olmalıdır.
11. Dolaşım Alanları:
a) Trabzanlar: Merdivenlerin en azından bir tarafında sürekli trabzan bulunmalıdır. Parmaklıklar arasında 90 mm’den geniş aralıklar engellenmelidir.
b) Tek basamaklar: Tek basamaklar engellenmelidir. Eğer kaçınılmazsa renk farkıyla fark edilmesi sağlanmalıdır.
c) Eşikler: İç kapıların eşikleri takılmayı önleyecek yükseklikte olmalıdır.
d) Döner veya iki yöne açılan kapılar: Döner kapılarda parmakların sıkışmasını engelleyecek şekilde yapılmalıdır. İki yöne açılan kapılar ise karşı yönden gelen kişinin görülmesini sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır.
e) Camlı kapılar: Bütünüyle camlı kapılar veya paneller buzlu cam veya koruma kuşakları ile görünür hale getirmelidir. Kullanılan cam aynı zamanda çarpmalara dayanıklı olmalıdır.
f) Açık merdiven boşluğu: Bu tür mimari yaklaşımlardan kaçınılmalıdır. Eğer mümkün değil ise tırmanmayı engelleyecek şekilde korkuluklar konmalıdır.
12. Balkonlar: Balkon parmaklıkları tırmanmaya engel ve yeterli sağlamlıkta ve kalın olmalıdır. Direklerin arası çocukları ayak ya da başlarının sıkışmasına imkan verecek genişlikte olmamalıdır.
13. Çit ve kapılar: Çit ve kapılar küçük çocukların açmasını ve tırmanmasını önleyecek şekilde yapılmalıdır. Çok alçak çitlerin kolayca görülebilecek biçimde tasarlanması gerekir.
14. Zemin: Döşemelerin kaygan olmayan özellikte olmasına özen gösterilmelidir |